Saniyenin onda birinde gelişen iç dünyamı size şöyle anlatayım:
-Akraba değilsin sen, olsan tanırım.
-Eş-dost-komşu çocuğu filan da değilsin. Öyle olsan hatırlarım yine.
-Bu yaşlarda olabilecek tek bir grup kalıyor geriye. Kesin öğrencilerimdensin. Yaş aralığın buna çok müsait. Yalova'da öğrencilerime çok fazla rastlamam. Yalova'lı olanları da çok iyi biliyorum. En son senemde dersine girdiklerime artık dikkat etmemeye başlamıştım. Sanırım sen onlardan birisin ve burada çalışmaya başladın. Evet, evet sen onlardan birisin. Kesin, anlarım ben. Kaçın kurasıyım ben. Benden kaçar mı hiç?
Öğrencim olduğunu düşündüğüm çocuğa egomun verdiği rahatlıkla:
-Ah, merhaba nasılsın?
dedim. Çocukta:
-Teşekkürler, siz nasılsınız?
dedi. Burada iç sesim devreye giriyor:
-Bir iki saniye tereddüt mü etti, bana mı öyle geldi yoksa?
Başka ne söyleyeceğimi bilemeyerek (hatırlamıyorum çünkü kimdi bu) ve acelem olmasından kelli:
-İyi günler sana
deyip yoluma devam ettim. İç sesim:
-Çocuk arkamdan şaşkın şaşkın mı bakıyor, yoksa bana mı öyle geliyor? Peki neden hocam demedi hitap ederken? "İyi günler hocam". Genelde böyle demiyor muydu öğrencilerim bana?
Okulda en övündüğüm meselelerden biri öğrencilerimi hatırlıyor olmamdı. Bir dönemde 7 sınıfa derse girmişliğim olduğundan öğrenciler hocalarının onları hatırlamayacağını düşünebiliyorlar genelde. Ya da ders sırasında hocayla muhatap olmalarını gerektirecek bir durum olmazsa hocalarının dikkatini çekmediklerini düşünürler. Ama durum öyle değildir. En azından benim açımdan. Sınav zamanı çok işime yarardı bu. Kim kiminle samimi? oturma düzeninde değişiklik yapmamı sağlardı sınav sırasında. Vize- final haftalarında minibüste kopya hazırlayanlara da çok tanık oldum. Öğrencim olduklarını anlamayacağımı sanırlardı. Diğer öğrenciler ise beni de öğrenci sanırlardı (yaşımı göstermediğimi söylemiş miydim :P). Bir keresinde başka bölüme gözetmen olarak girmiştim, sınıfımda kopya hazırlama sürecine tanık olduğum öğrenci denk gelmişti. Sınıfa girdiğimde malum şahıs ile göz göze gelişimizi kelimelerle tarif edemem. Kızın suratında, durumun gerçek olduğuna inanmak istemeyen o bakış.
Bende ise Titanic'teki Jack Dawson ve Rose DeWitt Bukater 'in uçmak isteyen halleri :
Konudan biraz uzaklaşıyorum sanırım (#'3'#). Özetle kendime çok güveniyordum bu konuda. %99,5 ihtimalle öğrencim olduğunu düşündüğümden dolayı öğrencime de (bak hâlâ ne kadar emin kendinden, öğrencim diyor, şapşal şey) mahcup olmak istemediğim için normal bir diyalog gibi atladım konuya. Peki çocuk gerçekten bana mı selam vermişti? Belki o acele ile göremediğim birisini uğurluyordu ve ona iyi günler dedi. Ya da beni birine benzetti, direk yüz yüze geldiğimizde düşündüğü kişi olmadığımı anladı. Gerçekten bir iki saniyelik bir tereddüt oldu mu, yoksa bana mı öyle geldi?! Peki olması gereken nedir normal bir zamanda? Diyalog şu şekilde başlar:
-İyi günler-
-Affedersiniz bana mı dediniz?
Şimdi gerçekten öğrenci ya da tanıdık biri ise:
-Evet hocam, beni tanımadınız mı?
-Kusura bakma acelem varda, çıkaramadım...
şeklinde devam edebilirdi bu diyalog. Ya da taraflar birbirini tanımıyorsa:
-Hayır, size demedim ( ya da "kusura bakmayın birine benzettim" de olabilir)
"Önemli değil" ya da, "ah öyle mi kusura bakmayın" gibisinden bir cevap verip yoluma devam edebilirdim. Ama ben bunları yaptım mı?
HAAYIIIIIIR!!!
Bunları yapmadığım için o kimdi diye merak ediyorum.
Eğer taraflar gerçekten birbirini tanımıyorsa o çocuğa buradan teşekkür etmek istiyorum. Kibarlığından ötürü. Tanımadığım biri ile böyle bir diyaloğa girerek bu şekilde bir tecrübe edinmiş oldum sayesinde.
Dış sesimden iç sesime bir not: Böyle bir olay tekrar başına gelirse yapman gereken:
Bir dahaki sefere aklımdan geçen onlarca, yüzlerce ihtimalden doğru olanı seçmem temennisi ile :)
Hey anne, bak internetteyim :P
bayıldım ablam ya,çok eğlenceli olmuş,gifler hele süper olmuş :))
YanıtlaSilSağol ablacım :)
Silahah bu durum çok komiktir yahu, tanımadığım onlarca kişiyle sadece selamlaşmak değil de muhabbet bile etmiş biri olarak seni gayet iyi alıyorum :)
YanıtlaSilBöyle deneyimler yaşamaya devam edersem, sanırım muhabbet aşamasına ben de ereceğim :))
Sil